‘Best Model Of The World’ yarışmasında birinci olduktan sonra çok sevdiği Türkiye’ye yerleşen Faslı model İman Casablanca hayallerine adım adım ulaşıyor. Fox TV’nin ilgiyle izlenen Baraj dizisinde Zahra karakterini canlandıran Casablanca, “Yapımcımız Fatih Aksoy karakteri anlattığında, önce çok korktum. Çünkü ters köşe bir karakter ve Zahra benim ilk oyunculuk performansım” açıklamasında bulundu. Türkçeyi kendi çabasıyla öğrenen, oyunculuk için sürekli eğitim alan güzel oyuncu İman Casablanca, merak ettiğimiz soruları magazinbox için yanıtladı.
Röportaj:
Nil Özer / nilozer@magazinbox.com
Merhaba, nasılsınız?
Herkes gibi biraz keyifsiz ve tatsızım. Zor zamanlardan geçiyoruz çünkü. Her gün onlarca canı kaybediyoruz. Bu nedenle iyiyim demek bile zor geliyor insana.
Baraj dizisinde Zahra karakterini başarıyla canlandırıyorsunuz. Bu projede neden olmak istediniz?
Teşekkür ederim. Yapımcımız Fatih Aksoy karakteri anlattığında, önce çok korktum. Çünkü ters köşe bir karakter Zahra benim ilk oyunculuk performansım. Sonra audition çektik ve çok beğenildi. Senaryoyu okuduktan ve yapımcımızla fikir alışverişinde bulunduktan sonra, fiziksel ve ruhsal olarak benden çok uzak bir karakteri oynamamın doğru bir karar olacağını düşündüm.
ZORLUKLARDAN GELEN BİRİ
Zahra nasıl bir karakter?
Derin, güçlü ve savaşçı bir karakter. İlk günden beri Zahra ile empati kuruyorum. Kötülüğe bir savunma yapılamaz; ama toplumun etkisi de büyüktür ya kimi zaman. İşte öyle bir durum Zahra’nınki. İsteyerek kötü olmamış. Henüz onun geçmişini izlemedik; ama izlediğimizde seyircimiz de anlayacak ne demek istediğimi. Zorluklardan geliyor, çok zor bir hayat yolculuğu olmuş. Bazı yerlerde seyircimizin ona hak vereceğini düşünüyorum.
Türkan Şoray’ın unutulmaz filmlerinden biri olan Baraj’ı izlediniz mi?
İzlemez olur muyum. Sadece Baraj’ı değil, neredeyse hepsini izledim; hem de birkaç defa izlediklerim bile var. Selvi Boylum Al Yazmalım, Vesikalı Yarim, Devlerin Aşkı, Dila Hanım ve daha niceleri.
TÜRKAN ŞORAY GERÇEK BİR EFSANE
Türk sinemasının sultanı Türkan Şoray’ı seviyorsunuz o zaman…
Büyük hayranlık ve saygı duyuyorum. Dünya çapında bir isim Türkan Şoray. Canlandırdığı her karakteri devleştiren bir oyuncu. Çok çok güzel bir kadın. Gerçek bir efsane. Bu soruya cevap verirken hangi kelimelerin yeterli geleceğini bilemiyorum gerçekten. Ama çok çok özel bir insan olduğunu düşünüyorum.
KIVANÇ TATLITUĞ, ÇAĞATAY ULUSOY VE KENAN İMİRZALIOĞLU’NU TAKDİR EDİYORUM
Türk oyuncularından başka kimleri beğeniyorsunuz?
Türk oyuncular çok başarılılar bence. Bu nedenle beğendiğim isim çok; ama Kenan İmirzalıoğlu, Kıvanç Tatlıtuğ, Çağatay Ulusoy gibi isimleri çok takdir ediyorum. Onlar da benim gibi Best Model olan isimler. Fakat kendilerini sürekli geliştirerek oyunculuklarını kanıtladılar.
SET EKİBİME TEŞEKKÜR EDİYORUM
Nasıl geçiyor set günleriniz? Oyunculuğa alıştınız mı?
Yoğun ve keyifli. Oyuncu arkadaşlarım ve tüm set ekibi, ilk günden beri bana çok yardımcı oldular. Onlar sayesinde alışmam daha kolay oldu. Hepsine çok teşekkür ediyorum.
AMACIM ÜNLÜ DEĞİL OYUNCU OLMAK
Aslında Matematik mühendisisiniz. Peki oyunculuk eğitimi aldınız mı?
Eğitim almayı çok seven biriyim. İhtiyacım olan tüm eğitimleri aldım ve almaya da devam ediyorum. Şan hocası ile çalışıyorum 4 yıldır. Müjdat Gezen Sanat Merkezinden ve MinT Akademi’den oyunculuk eğitimi aldım. Birçok önemli isimden birebir dersler aldım. Dizide oyuncu koçluğumu Müfit Aytekin yapıyor. Kendimi geliştirmek için sürekli çalışıyorum. Çünkü amacım ünlü olmak değil; oyuncu olmak. Bu bir kariyer yolculuğu. Türkçeyi kendi kendime öğrendim. Çok uğraştım. Şu an diksiyon çalışmalarına devam ediyorum. Sporu hiç bırakmıyorum. Oyunculuk, çok yönlü bir meslek. Fizik, diksiyon, yetenek, çalışma; bunların hepsi bir bütünü oluşturuyor.
Fas halkı Türk dizilerini çok severek izliyor… Bizzat gördüm. Siz en çok hangi dizileri izlerdiniz?
Gümüş, Ihlamurlar Altında ve Aşk-ı Memnu. Ama benim en sevdiğim dizi Aşk-ı Memnu’ydu.
Faslı arkadaşlarınız burada oyunculuk yapmanızı nasıl buluyor? Destekliyorlar mı yoksa hafif kıskançlıklar var mı?
Ben, Türkiye’ye gideceğimi söylediğimde, arkadaşlarım inanmıyorlardı. Şimdi bana mesajlar gönderiyorlar ve başardığım için tebrik ediyorlar. Yıllardır görmediğim arkadaşlarım bile arıyor. ‘Sen, bize bunu yıllar önce söylemiştin ve başardın’ diyor hepsi. Bunu imrenme olarak tanımlayabilirim. Hayallerini gerçekleştirmeleri için onlara da güç verdiğimi düşünüyorum.
SADECE İKİ ABLAM DESTEKLEDİ
Bildiğim kadarıyla kalabalık bir aileniz var. Ailenizden biraz bahseder misiniz? Sizi izliyorlar mı beğeniyorlar mı?
Babam komiserdi, annem Fransızca öğretmeni. 6 kardeşiz. Annem bize baktığı için mesleğini yapamadı. Ailem benim oyunculuk yapmama en başından beri karşı çıktı. Bu konuda çok büyük bir mücadele verdim. Sadece iki ablam destekledi beni. Onlara tekrar teşekkür ediyorum. Ailem izliyor ve hala inanamıyorlar. Şu anda başardığım için benimle gurur duyuyorlar.
AYLARDIR AİLEMLE GÖRÜŞEMİYORUM
Dünyayı saran bu salgın sizde neler değiştirdi?
Ailem yurtdışında ve ben İstanbul’da yalnız yaşıyorum. Fakat fırsat bulduğum zamanlarda sık sık onları ziyaret ederdim. Pandemiden dolayı maalesef aylardır görüşemiyoruz. Bu nedenle yalnızlık duygusunu çok yoğun hissettim bu dönemde. Sevdiklerimizle olmanın, onlarla zaman geçirmenin ne kadar değerli olduğunu bir kez daha hatırlattı hayat. Ben, hayata karşı hep pozitif bakan biriyim. Olumlu düşünmenin gücüne çok inanırım ve hayatımı “Ne olursa olsun devam et” cümlesiyle yaşayan biriyim. Dolayısıyla bu süreçteki olumsuzlukları da kendi adıma pozitife çevirmeye çalıştım. Daha çok spor yapmak, daha çok kitap okumak, daha çok çalışmak için motive ettim kendimi ve pozitif düşünmeye verdiğim önemi kuvvetlendirdi bu süreç.
TİYATRO BÜTÜN SANATLARIN BABASI
Baraj dizisinden sonra neler yapmak istiyorsunuz?
Tiyatro sahnesinde olmayı çok istiyorum. Çünkü gerçek oyunculuk performansı orada oluyor. Arapça’da “Tiyatro, bütün sanatların babası” diye bir söz var. Sinema yakın zamandaki hedeflerimden biri. Bir dram filminde yer almak isterim. Filmin bir mesajının olmasını ve izleyenleri etkilemesini isterim. Ayrıca dijital platformlardaki projeleri de çok beğeniyorum, orada farklı bir dilde oynamak da özel bir deneyim olur benim için.
İstanbul’da en çok ne yapmayı seviyorsunuz?
İstanbul’u izlemeyi çok seviyorum. Tarihi dokusu beni çok etkiliyor. Bu nedenle eşsiz olarak tanımladığım manzarayı seyredebileceğim yerlere gidiyorum. Burası çok güzel bir şehir.
EĞİTİM VE SPORA ZAMAN AYIRIYORUM
Oyunculuk dışında nelerle uğraşıyorsunuz?
Kendimi geliştirmeyi çok seven biriyim. Sette değilsem; diksiyon ya da şan eğitiminde oluyorum, oyuncu koçumla çalışıyorum ya da spor yapıyorum. Boş günlerimi eğitimlerime ya da spora ayırıyorum. Set dışında, kendime yatırım yaparak geçiyor günlerim; çünkü gelişmeyi ve öğrenmeyi çok önemsiyorum.
BİBER DOLMASI VE ÇİĞ KÖFTEYE BAYILIYORUM
Türk yemekleri yapıyor musunuz?
Anne ve iki ablayla büyüdüğüm için mutfak konusunda pek yetenekli değilim. Çünkü beni hiç mutfağa sokmadılar. Bir de vejetaryen olduğum için kendime göre yemekler yapıyorum. Ama en çok biber dolmasını ve çiğ köfteyi seviyorum.