Sol Yanım’da Defne Samyeli’nin rol aldığı Asena karakterinin yakın arkadaşı, zengin, havalı, kendinden emin genç kadın karakter ’Yelda’ olarak izleyeceğimiz Yelda Özkurşun, on parmağında on marifet olan genç bir sanatçı. Küçük yaşlarından itibaren bale, müzik ve resim ile birlikte sanatı hayatının bir parçası haline getiren genç oyuncu, ortaokul ve lise eğitimini 9 Eylül Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümünde tamamlamasının ardından bir sonraki hayali olan oyunculuğa yöneldi.
BEN DE O SAHNEDE OLMALIYIM DEDİM
Devlet Tiyatrolarında izlediği “Şili’de Av” oyunundan sonra sahnede olmayı aklına kazıyan Yelda Özkurşun, çeşitli tiyatro gruplarında eğitimlerinin yanı sıra 2012 yılında girdiği Haliç Üniversitesi Konservatuvarı Tiyatro Bölümünden 2016 yılında başarıyla mezun oldu. Yetenekli oyuncu, ‘İzlediğim bir oyun benim sanatta müzik ve piyano sevdamdan sonraki durağımı da belirledi ve ben de sahnede olmalıyım dedim. Öyle de oldu ve çalışmalarımı bu alana yönlendirdim. 2018-2020 aralığında DOT grubuyla Zorlu PSM yapımı olan ‘Bırak İçeri Gireyim ‘ oyununda çalıştım. Halen oyunculuk adına ceplerimi nasıl daha da doldururum peşindeyim. Her gün yeni bir fikir yeni bir heyecan ile uyanıyorum.’ dedi.
OYUNCULUK BİR İFADE BİÇİMİDİR
Akbank Kısa Film Festivali başta olmak üzere birçok festivale katılan “Hata” ve “Marshmellow” isimli 2 kısa filmde de rol alan Özkurşun; oyunculukla ilgili düşüncelerini şu sözlerle dile getiriyor; “Oyunculuğu bir duygu ve enerji aktarımı, bir ifade biçimi olarak görüyorum. Benim için sanatın diğer dallarından farklı olmasının sebebi bedenin enstrüman olması. Çok boyutlu ve çok yönlü. Sana ait ve dilediğin gibi kullan. Kendi iç dünyanla beraber sonsuz olasılıklar ve yaratıcılık alanı sağlayabilirsin ve bu çok özel, çok sihirli. Her şeyimle can vereceğim daha nice karakterlere şimdiden heyecan duyuyorum ve kucak açıyorum.”
NE YAPARSAN ŞÜKÜRLE YAP VE KENDİN İÇİN YAP
16 yaşında kişisel gelişim alanına ilgisinin başladığını ve 15 yıldır enerji, bilinçaltı, yoga gibi alanlarda kendini geliştirdiğini dile getiren Özkurşun; bu alanlardaki kazandığı uzmanlıklarının hayata karşı mottosunu da belirlediğini söylüyor. Ve “Hayata karşı mottom; ne yapıyorsan şükürle yap ve kendin için yap. Hayata bakış açım ise hepimiz aynı gemideyiz, bütüne nasıl katkı sağlayabilirim?” ilkesindeki sözleriyle hareket ediyor.
