Her hafta Cumartesi akşamları TRT1 ekranlarına gelen Gönül Dağı, toplumun temel taşı aile ilişkileri, memleket hasreti çeken izleyicileri Anadolu topraklarına götüren güçlü senaryosu ve tirajikomik sahneleriyle ilgi odağı oluyor.
Anadolu’nun birçok yöresinde halen devam eden ancak büyük şehirlerde unutulmaya yüz tutmuş gelenekleri, görenekleri ekrana yansıtan Gönül Dağı’nın özellikle ağıtçı, düğüncü ve seyyar dişçileri büyük ilgi çekiyor. Cenazelerin ardından ağıtçıları toplayarak köy köy dolaşan ağıtçı Hüseyin ise dizinin en çok ilgi çeken karakterlerinden biri… Gönül Dağı’nda Ağıtçı Hüseyin’i canlandıran usta aktör Erdal Cindoruk, “Ben bir Anadolu çocuğuyum. Ağıtçılık, düğüncülük gibi adetlerimizi çok iyi bilirim. Özellikle gençlere ve metropollerde yaşayan binlerce kişiye bu değerlerimizi hatırlatmak çok önemli” dedi.
AĞITÇILIK NEDİR, DÜĞÜNCÜLÜK NEDİR BİLİRİM
Anadolu’da ölenin ardından ağıtlar yakıldığını, o yörede bulunan kadınların toplanarak cenazelere gidip ağıtçılık yaptığını kaydeden Cindoruk, şunları söyledi: “Bu ağıtlar şairleri bile kıskandıracak şekilde içtendir. Ciğerpare yakan dörtlükler söylenerek cenaze uğurlanır. Ben de dizide, ağıtçı kadınları organize eden, cenazelere götüren Ağıtçı Hüseyin karakterini canlandırıyorum. Hüseyin çok eğlenceli, komik ve tipik kurnazlıkları olan ancak iyi niyetli güzel bir adam.”
Ağıtçı Hüseyin gibi kendisinin de bir Anadolu çocuğu olduğunu ve Anadolu’da yetiştiğini ifade eden Erdal Cindoruk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ağıtçılık nedir, düğüncülük nedir bilirim. O yörelerin, gırtlağını, şivesini bilirim. Benim karakterle birebir benzerliğim yok ama yöresel anlamda fikrim, duygusallığım var tabii. Mustafa Çiftçi’nin öykülerinden, karakterlerinden esinlenerek yazılmış senaryoyu, hikayeyi çok sevdim.
Bozkır ve dokusu, üç genç insanın Anadolu’da yaratıcılığını sergileyerek bir şeyler üretmeye çalışması çok güzel. Sevgi temasını çok iyi işleyen, mizahı olan Gönül Dağı izleyicilerde tiryakilik yarattı. Artık televizyonlarda, dışardan satın alınan dizilerin uyarlaması ithal projeleri değil kendi ülkemizin, kendi insanımızın güzelliklerini, mizahını, kültürünü anlatan özgün hikayeleri ekrana yansıtmalıyız. TRT1 de bu konuda büyük başarılara imza atıyor, doğru adreste doğru bir işte olduğum için çok mutluyum… “
