Ferdi Güngör
Bizim 1990’lı yıllarda televizyon çok popülerdi. Hatırlarım, STAR ve TELEON ilk kez yayın yapmaya başladığında, özel televizyonların büyüsüyle ilk kez tanışmış ve büyük heyecanlar yaşamıştık. Sonra bir ara Cine-5 geldi ve bizi şifreli kanalla tanıştırdı ancak biz yine de şifreyi çözme yöntemleri geliştirerek, en azından bu handikaplı durumla bile eğlendik.
Özel televizyonlar, beraberinde gelen Güzellik Yarışmaları, bizleri Yeşilçam Filmleri’nin unutulmaz güzelleri Gülşen Bubikoğlu’nun Türkan Şoray’ın Hülya Avşar’ın papucunu dama atmaya zorladı. Özelikle güzellik kraliçelerinin (hatta ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşincilerinin) en fazla 1 yıl sonra televizyon ekranlarında sunucu olarak karşımıza çıkması, bu güzellik anlayışımızın çıtasını da sürekli yükseltti.
Siz nerede bıraktınız bilmiyorum ama ben şahsen Arzum Onan ile güzellik arayışımda jübilemi yaptım. Arzum Onan benim için zirve noktasıydı. Üstelik çok da sevindim; bir çok güzel gibi kötü günler yaşamadı, memleketin en düzgün adamlarından birisi olan Mehmet Aslantuğ ile evlendi, gitti. Hâlâ ilk günkü aşklarıyla zaman zaman kamera önünde poz vermeye devam ediyorlar. Bu sıralar pandemi dolayısıyla pek hareketli değil magazin dünyası ancak koronadan kurtulur kurtulmaz yeniden poz verirler. Geçtiğimiz haftalarda eşi Arzum Onan’ın yeni yaşını romantik bir şekilde kutlamaktan geri kalmadı mesela Mehmet Abimiz… Pandemi geçsin, eminim sosyal medya ile sınırlı kalmayacak aşklarını görmek, duymak ve hissetmek…
Şimdi buraya kadar geldik, Aleyna Tilki’ye nasıl bağlayacağım diye merak ediyorsunuz, biliyorum…
Yahu birader…
Bizim 1990’lı yıllarda da estetik ameliyat vardı ancak bu kadar sokaklara düşmemişti. Belki pahalı olduğundan hep sanatçılar ve zenginler bu estetik ile birlikte anılırdı. Ancak yine de estetik ile anılanlar, birine benzemeye çalışmıyordu: Genelde zorunluluktan bu estetiği yaptırıyordu. Yani bir nevi tedaviydi: Yaşlılık dolayısıyla kırışıkları giderelim, sarkan yerleri kaldıralım, falan…
Ancak bu Aleyna Tilki kızımız ile birlikte her şey değişti. Henüz 17 yaşındaydı meşhur olduğunda ve genç kızlarımız öyle çok etkilendi ki, herkes onun gibi olmak uğruna genç yaşlarında ameliyat masasına yattılar. Sonra Aleyna’nın biraz yıldızı düşmeye başladı, sosyal medya patladı; bu kez fenomen denilen çok izlenen kızlara benzeme sevdası başladı.
20 yaşına bile değmeden herkes estetik yaptırıyor: Kimi dudaklarını şişiriyor, kimi elmacık kemiklerini belirginleştiriyor… Burnunu kaldıranlar, kalçasını yuvarlaklaştıranlar… Tonla… Artık estetik de tedavi gibi değil, bir zorunluluk gibi algılanmaya başladı. Özellikle 20 yaş altında bir yerine bir şey yaptırmamış olanlara kızlar kendi aralarında burun kıvırarak bakıyorlar.
Yahu delirdiniz mi?
Artık çıtayı da yükseltmişler; uluslararası ünlülere benzemeye çalışıyorlar.
Aleyna Tilki olacağım diye başlayanlar, Angelina Jolie ile Penelope Cruz arasında gidip geliyor.
Tavsiyem: Sizin yaşınız belki yetmez de yine de Arzum Onan’ı bir araştırın ve ona benzemeye çalışın.
Tabi gönlüm ister ki, güzelliğini değil, yaptığı doğru evliliği örnek alın…
Mehmet Aslantuğ gibi birini bulup evlenirseniz, belki estetik yaptırdığınızda olduğu gibi güzelleşmezsiniz ama en azından mutlu olursunuz…
Benden söylemesi…