Ferdi Güngör’ün yazısı…
Özcan Deniz’in boşanmış olduğu eşini, “Evimi gasp etti, çıkmıyor” diye şikâyet ettiğini duyunca, “Ah be Ferdicim, nerede o eski evlilikler…” falan diye düşünmedim. Çünkü Özcan Deniz’in karizmasını (?)
çizdiği açık olan bu haber, aslında eski evliliklerin değil, eski sevgilerin bittiğinin bir göstergesi…
Merhum Müslüm Gürses mesela… Kendisinden yaşça da büyük olmasına aldırmadan, son nefesine kadar Muhterem Nur Hanımefendi ile birlikte değil miydi? Keza Orhan Gencebay ve Sevim Emre çiftini düşünün… Memduh Ün ve Fatma Girik… Türkan Şoray ve Rüçhan Adlı… Üstelik bu son iki örneğimde evli olan taraflar boşanamadılar bile… Başkasıyla yaşasa bile evli olan kişinin eşi, ayrılmayı reddetti. Duydunuz mu hiç bir yerlerde Özcan Deniz gibi haberler?
Orhan Gencebay, Sevim Emre’nin evden çıkmaması üzerine soluğu karakolda aldı!
Duydunuz mu böyle bir haber?
Yok, duymadınız. E, duyamazsınız tabi… Çünkü eskiden böyle evli olan ya da birlikte yaşayan insanların kendi aralarında yaşadıkları, kamuya malolmazdı. Taraflar “ar” ederdi. Kimse reklâmın “ucuzuna” kadar düşmezdi.
“E, Ferdicim sen de çok geri kafalısın şekerim. Geçmişte yaşıyorsun”
Yahu geçmişte falan yaşadığım yok. Sadece bu ünlülerin yaptıklarını dehşetle izliyorum.
Yurt dışında ödül alan, defalarca şampiyon olan gencecik müzisyenlerimiz, bestekârlarımız, sporcularımız ünlü olamıyor; ancak sırf dış görünüşü cilâlı sesi de arabeske müsait diye, memlekette haksız yere birileri ünlü addediliyor.
İş midir şimdi bu?
“İntizar etme Ferdi!”
Ederim arkadaş!
Biz kendi öz çocuğunu düşünmeden şuursuzca hareket eden sözüm ona babalardan çok çektik.
Hatta utanmadan eve gizli kamera koyup, eşini kamuoyunun önüne atan adamları (?) dişlerimizi sıkarak izledik.
Onun için söyleyeyim:
Bizim İntizar’ımız büyüktür!
Siz küçülmeye devam edin…