Erdinç Akkoyunlu
Dünyayı saran Yeni tip Koronavirüs (Covid-19) salgınına ilişkin birçok ilaç firması yüzde 95’i aşan oranlarla başarı sağlayan aşıların piyasaya yakında çıkacağını duyursa da, Covid-19’dan kurtulmanın ve hastalığı hafif atlatmanın en önemli yolu, güçlü bir bağışıklık sisteminden geçiyor. Bağışıklık sisteminin kuvveti için ise doğru beslenmek şart. Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serhat Ünal, güçlü bir bağışıklık sisteminin, hastalıkla mücadelede en az koronavirüs aşısı kadar önemli olduğunu söyledi.
DENGELİ BESLENMELİSİNİZ
Toplumda gıda, beslenme ve sağlık konularındaki bilimsel bilgilerin temel alınması amacıyla projeler yürüten Sabri Ülker Vakfı’nın ev sahipliğinde dijital olarak gerçekleşen Beslenme ve Sağlık İletişimi Konferansı, 17-18 Kasım’da dünyaca ünlü uzmanları bir araya getirdi.
Prof. Dr. Ünal, insanlığın yüzyıllar boyu veba, kolera, sıtma, SARS gibi birçok hastalıkla mücadele ettiğini ve koronavirüsün aslında sürpriz olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Salgının durdurulması için maske, mesafe ve el hijyeni şart. Ancak tüm dünyada bu tedbirler düzgün bir şekilde uygulanamadı. Virüsün mutasyona uğraması, sürü bağışıklığı, etkin tedavi ve ilaç gibi seçenekler konuşulsa da, bu iş aşıyla hallolacak gibi duruyor. Aşıda umut vardır ama immün (bağışıklık) sistemini kuvvetli tutmak da çok önemli. Koronavirüs dünyayı yakıp yıkmaya devam ediyor.
Maske, mesafe ve el hijyeninden vazgeçemeyiz. Temel sağlıklı yaşam kurallarını unutmamamız gerekiyor. Düzenli sağlık kontrolleri, mümkünse stresten uzak durmak, düzenli egzersiz yapmak, düzenli uyku, sağlıklı ve dengeli beslenmek çok önemli. Sağlıklı bir vücut, sağlıklı bir immün sistemi demektir. İyi çalışan bir immün sistemi de koronavirüs başta olmak üzere tüm hastalıklara karşı en önemli gücümüzdür. C ve D vitaminlerinin bu hastalıkla mücadelede son derece önem taşıdığı bilimsel olarak kanıtlandı. Bu vitaminlere ek olarak yer vermek de çok önemli.”
İÇ MEKANLAR ÇOK RİSKLİ
Konferansta, Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya Bölümü ile Beslenme ve Gıda Güvenliği Merkez Başkanı Prof. Hans Konrad Biesalski, Sabri Ülker Vakfı Bilim Kurulu Üyesi Dr. Julian D. Stowell, İstinye Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. H.Tanju Besler, Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof. Temel Yılmaz, Doğu Akdeniz Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi’nden Prof. İrfan Erol, Uzman Diyetisyen Selahattin Dönmez ile Diyetisyen Berrin Yiğit de bağışıklık sistemi, kronik hastalıklar, duygusal açlık, popüler diyetler, gıda okuryazarlığı ve doğru bilinen yanlışlar gibi temel konuları örneklerle anlattı.
Hohenheim Üniversitesi Biyolojik Kimya Bölümü ile Beslenme ve Gıda Güvenliği Merkez Başkanı Prof. Hans Konrad Biesalski, D vitamini eksikliğinin COVID-19 hastalığının şiddetini artırabileceğine dikkat çekerek, iç mekânlarda fazla vakit geçirenlerin de risk altında olduğunu vurguladı.
SALGIN UYKU DÜZENİMİZİ BOZDU
Konferansta paylaşılan son dönem bir araştırmada, pandemi döneminde sağlıklı yaşam ve beslenmeyle ilgili pek çok alışkanlığın değiştiği de belirtildi. Türkiye’de yapılan çalışmaya göre pandemi döneminde;
*Sağlıklı beslenme eğilimi %19’dan %25’e yükseldi.
*Halkın %50’si 4 kilo aldığını, %10’u ise 4 kilo verdiğini belirtti.
*Atıştırma sıklığı %45; yatmadan 1-2 saat önce atıştırma sıklığı %10 arttı.
*Sık yemek pişirenlerin oranı %33’ten %80’e yükseldi ve yemek pişirmede sağlık hassasiyeti %91’lere ulaştı.
*Öğle yemeğini geç kahvaltı sebebiyle atlayanların oranı %32 arttı.
*Gıda takviyesi kullanım oranı %51’den %60’a yükseldi.
*Pandemi sebebiyle uyku düzeni %75 oranında bozuldu.
*Egzersiz yapanlar alışkanlıklarını korurken, evde spor yapanların oranı %54’ten %90’a yükseldi.