Hayatı kutlama tadında yaşamayı severim. Çünkü, nefes aldığım her günün sağlıkla geçirdiğim her anın kıymetini bilenlerdenim. Uzun yıllar sağlık sorunu yaşadığım için, ağız tadıyla yemek yiyebilmenin, bir kahve içebilmenin ne kadar önemli, kıymetli olduğunu çok iyi bilirim. “Yaşayan Bilir” derler, yaşamayana bunu anlatmak zordur. Eskiden bunun da mücadelesini verirdim. Kendimi anlatmak isteği, ne kadar gereksizmiş. Anlayan anlasın, anlamayan kendi bilir.
COVID-19’a yakalanan, ağır geçirenler nefes alabilmenin bu hayatta en büyük lüks olduğunu öğrenmişlerdir. Tabii ki bu şekilde öğrenmeleri üzücü, ama hayat onlara bu şekilde sundu. Bana sunulan ise koronovirüsü dünyaya yayılmadan yıllar önceydi. Fakat hayat her şeye rağmen çok güzel. Geç olmadan farkına varmak, anlamak ve değerini bilmek gerek. Her günümüzü özel bir gün gibi geçirip kutlayalım. Bazılarınızın “maddi imkanlar çerçevesinde” dediği duyar gibiyim. Yaşadığım en acı tecrübelerden biri de budur. Maddi imkanın vardır ve bu durum bile sizi iyileştirmeye yetmez. Parasızlığın çaresizliği de çok zordur ama sağlığın yanında, şu an bana inanmak istemeyenler olabilir ama bin katı zor. Sağlığıma kavuştuğumdan beri, hayat bir karnaval ve şölen gibi, şartlar ne olursa olsun, içinde bulunduğumuz bu süreci avantaja dönüştürerek, kendinize ayırabileceğimiz her anın tadını çıkarın.
“Hayat gerçekten de eve sığabilir.” yatağa, ilaca bağlı, birine muhtaç olmanın yanında sağlıkla evde olmak cennet. Allah katında ömrümüz varsa, bu süreçte bir gün geçecek. Bu hayatta geri gelmeyen iki şey var. Birincisi sevdiklerin vefat ederse, ikincisi de zaman.
Kendinizin kıymetini bilin
Doğum günü çok önemli ve mutlaka kutlanmalı. Hayata katıldığınız gün, nasıl önemsiz olabilir ki? Pandemi süreci her alanı etkilediği gibi kutlama günlerimizi de etkiledi. Bu seneye kadar, sağlığım olduğu sürece doğum günlerimi, günlerce konuşulur organizasyonlar yaparak geçirirdim. Bu sene ise evlere misafir kabul etmek bile yasak. Annesini – babasını göremeyen var. Sevdiğim yemekleri yapıp, pasta üfleme imkanım var. Kendinizin kıymetini bilin ki başkaları da sizin kıymetini bilsin.
İçindeki yeteneği bul
Pandemi sürecinde birçok kişinin içinden sanatçı ruhu çıkıverdi. Kimi mutfakta marifetlerini gösterdi kimi dekorasyon da kimi ise hobilerini işe çevirdi.
Peki sizin içinizden ne çıktı?
Hiç ummadığımız anlarda ortaya çıkabilecek yaratıcılığınızı, desteklemek ve beslemek yine sizin elinizde. Bunun için zaman, sabır, emek ve belki de biraz tecrübe gerekli. Yıllarca ertelediğimiz, içimizde ukde kalan hobileri yapmak için şimdi en güzel zaman. Acıyı güce dönüştürebiliyorsak, boş zamanlarımızı da yaratıcılığa da dönüştürebiliriz.
Önemli olan ortaya çıkması
Herkesin yapmaktan keyif aldığı hobisi hatta hobileri vardır. Önemli olan bunları keşfetmek ve ortaya çıkartmak. Resim yapmak, el işleri, cam, seramik, çiçeklerle uğraşmak ve daha da sayacağımız birçok uğraş. Bir anlıkta olsa içimize dönelim. Kendimizi keşfedelim. Özümüzü bulmanın tam zamanı. Sızlanmak, söylenmek yerine, zamanımızı nasıl faydalı hale getirebiliriz? Buna yoğunlaşalım.
Boş zamanınızı sanata dönüştürün
“Boş zamanlarınızı, yaratıcılığa dönüştürme sanatı” bunu nasıl yapabilirsiniz? Araştırın, fikir alın, ama son kararı kendiniz verin. Çünkü mutlaka bugüne kadar içinizdeki o sanatçı, yetenek bir şekilde size kendini hissettirmiştir, sinyal vermiştir.
Ünlü düşünürlerin, sanatçıların, yazarların çoğu “çaresizlik ve yokluktan” yaratıcı ve üretken olmuşlardır. Hayat çok hızlı ve bol sosyal medyada vakit geçirmeli geçiyor. O halde biz de üretelim! Şimdi üretelim! Sosyal medyada geçireceğimiz vakitleri, kendimize ayırırsak, elbet ortaya bir eser veya bir ürün çıkar. Biraz gayret ve cesaret mihenk taşımız. Unutmayalım ki, bulunan her icat ve ulaşılan her başarı da bir zamanlar sadece hayalden ibaretti.
Her günününüz doğum günü tadında geçsin…