Yeni bir yıla girmeye sayılı günler kala en büyük dileğimiz daha fazla üzüntü yaşamadan bu yılı bitirip yeni yıla sağlık ve biraz olsun umutla girmek. 2019’u bitirirken ne kadar umut doluyduk, hayallerimiz ve planlarımız vardı. Kimin aklına gelirdi ki filmleri aratmayacak felaketler zincirinin hepsi 2020’de bizi bekliyormuş…
Gelecek yıllarda mutsuz cümleler kurarak hatırlayacağımız bir zaman dilimi oldu. Her yıl bireysel olarak beklentinin çok altında yaşadığımız olmuştur. Maddi, manevi sorunlar, depresyonlar, acılar ayrılıklar, hastalıklar, sevdiklerimizi kaybetmek daha nicelerini yaşayıp, ya yaralarımızı zamana bırakmışızdır ya da bir dost desteğiyle sarıp sarmalamışızdır. Ama 2020 sadece bireyselle kalmayıp dünya üzerinde yaşattıklarıyla unutulmaz bir yıl olmaya adaylığını koymuş durumda. Bize doğru gelen yıl acaba biliyor mudur içerisinde neler barındırdığını? Dünya ya ve insanlığa neler yaşatacağını? Kendisi de mutsuz mudur yaşatacaklarından? 2020 yılı benim beynimi yaktı… Size de böyle oluyor mu merak ediyorum? İnsan ömründen giden koskoca bir yıl. 2020 yaşattıklarıyla sanki ömrümüzün yarısını almış gibi oldu. Dünyada ve ülkemizde yaşanan depremler, yangınlar, uçak kazaları, patlamalar, şehit haberleri, tecavüzler, istismarlar ve COVID -19 virüsü dünyayı dehşete düşürmeye yetti.
Bu yıl daha mı akıllı olduk?
Koronavirüs ile sıkıntının, acının, çaresizliğin ortasında durup yaşamaya hatta yaşama tutunmaya gayret ediyoruz. Sevdiklerimiz avuçlarımızdan kayıp gitti. Çocuklarımız okullarından uzak, ekranlara kilitlendi, çoğumuz işsiz kaldık, evlere kapandık. Tek temennimiz sağlıklı kalabilmek oldu. Maskeler vazgeçilmez aksesuarımız, dezenfektanlar, kolonyalar, çamaşır suyu vazgeçilmez parfümümüz haline geldi. Bunca felaketi dolu dolu yaşadığımız bu koskoca yılda akıllandık mı? Sorusunun cevabını hepimiz biliyoruz. Payımıza düşeni fazlasıyla yaşar, çok ders almışız gibi konunun uzmanı edasıyla akıl verir, sindirir sonrada üzerine mis gibi kahvesini içen bir milletiz.
Bir taraftan 2020 yılı hayatlarımızı alt üst etti diye düşünürken diğer taraftan Şems-i Tebrizi’nin çok sevdiğim sözlerinde buluyorum kendimi… “Düzenim bozulur, hayatım alt üst olur diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?” Hangisi hangisinden daha iyi olur ya da olacak bilemem ama sayılı günler kala yeni yıla umut ederek girmek istediğimde netim.
2021 yılından beklentim çok
Atalarımız, “Umut fakirin ekmeğidir” demiş, ama 2020’de umut sadece fakirin değil, dünyanın ekmeği oldu. Sabrımızla, tahammülümüzle, sevdiklerimizle, sağlığımızla sınanıyoruz. Kendi adıma ilk defa bir yılın bitmesini istedim. Çünkü bu yıla dair içimizdekileri tükettik. Her yıl yeniden, hiç bıkmadan çalar kapıyı yepyeni umutlar. O umudu taşıyoruz. Hayatımızın bir ajandasını kapatıp yeni bir ajandasının sayfalarını açacağız. Yine her şeyin çok güzel olacağına inanarak gireceğiz yeni yıla. 2020 bizden ne aldıysa, 2021’de en güzeliyle geri vermesini diliyorum. Yeni yıla girerken hala hediye arayışında olanlara bu hafta da bir önerim olacak. Amigurumi oyuncakları ve bebekleri. İnanılmaz güzel ve sağlıklı. Çocuklara yeni yıl hediyesi olarak tercih edebileceğiniz muhteşem uyku arkadaşları hazırlayan Didem Ekim Atalay’ın @didostoys sayfasına göz atmanızı tavsiye ederim. Doğal, yıkanabilir, uygun fiyat ve kalitesiyle sizlere ve çocuklarınıza harika seçenekler sunuyor.
2020’nin son yazısında sevdiklerinizle beraber sağlıklı, huzurlu, umut dolu nice güzel yıllarınız olsun.